4364 kez okundu
14 nisan 2015 salı
Herhalde bir ABD başkanının hayatını bu kadar merakla beklettirecek kadar ne bir sinema filmi ne de televizyon dizisi daha önce yapılmamıştı. House of Cards dizisinde her şey ama her şey mevcut!


Evet Frank Underwood'dan bahsediyoruz.
Yalancı, düzenbaz, sinsi ve hatta katil.
Ama yine de onun o hırsına ve inanılmaz parlak zekasına hayran oluyoruz. Belki de dizi tarihinin en iyi kötü karakteri!


Gerçekten de belki ilk anda farkına varmıyoruz ama bu dizideki görüntü yönetimi, diğer dizilere göre çok değişik. David Fincher belki yönetmen olarak olmasa da yapımcı olarak küçük donukuşlar yapıyor. Çok az hareket eden kamera, bizi oval ofisin içindeymiş gibi hissettiyor.

Sadece başroldeki Kevin Spacey değil, dizideki tüm yan karakterler, hakkını veren oyuncular. Robin Wright'tan (Claire Underwood), Michael Kelly'e (Doug Stamper) kadar, oyunculuk kariyerleri çok üst düzeyde olan isimler karşımıza çıkıyor. Bu da dizinin bütününe müthiş bir etki yaratıyor.
4
Senaryodaki Bilimsel Akıcılık

Dizinin yapımcı firması Netflix, 1970'lerde aynı isimle çekilmiş eski versiyonunun, internet üzerindeki kullanıcı hareketlerini çok iyi çalışmış. Eski dizinin hangi sahnelerinde izleyici ekranı kapatıyor, nerede durduruyor, hangi bölümlerde aralıksız izliyor gibi soruların cevaplarını, müthiş bir analiz ile ortaya dökmüş. Çıkan verilerden de senaryonun yeni hali şekillenmiş.
Yani aslında bu bir nevi önceden bilerek hazırlanmış kullanıcı deneyimini ortaya çıkarıyor.
Netflix'ten korkulur!

Kimse dizideki Petrov'un bize Vladimir Putin'i andırmadığını söylemesin!

Dizi ekibi, yayınlanan her bölüm sonrası gerek sosyal medyada gerekse geleneksel medyada sıkı araştırma yaparak hangi oyuncuların popüler olduğunu kontrol ediyor. Mesela ilk iki sezonda epey gördüğümüz Rachel Posner karakteri, aslında bir bölümlük figüran olarak dizide rol almış. Daha sonra özellikle Twitter'da gündem araştırması yapan ekip, oyuncunun çok sevildiğini görünce derhal senaryoyu değiştirerek kendisini kalıcı bir role sokmuş.
7
Kendinizi Diziden Bir Karaker Gibi Hissettirmesi

Evet belki de dizinin en sevilen sahneleri, Frank'in bize bakarak konuştuğu sahneler.
O anlarda sanki siz de dizinin içerisindesiniz, siz de oradaki entrikalarda pay sahibisiniz ve onun sırdaşıymışsınız gibi olmuyor mu?

Genelde kaliteli dizilerin bir özelliği de, çok alıştığımız ve sevdiğimiz karakterlerin birden senaryo gereği ölmesi ve diziden ayrılması.
House of Cards'da da aynen bu şekilde ölümler bizi sarsıyor ve bu hoşumuza gidiyor. Zoey Barnes gibi...
9
En Güçlülerin Bile Zayıflıklılarını Göstermesi
Belki de sokaktan geçen her on kişiye dünyanın en güçlü kişisini sorsak, dokuzundan ABD Başkanı yanıtını alırız.
Ancak bu dizide, her ne kadar güçleri baki olsa da, ABD başkanlarının da gerek kendi meclislerinde, gerek dünya siyasetinde, gerekse kendi evlerinin içinde düştükleri zayıf halleri görmek, bize biraz da haince bir haz yaşatıyor!
Etiketler: